zaten hiç yaşamadım da seninle.
lakin hiç unutamadığım bir filmin,
en vurucu, en güzel sahnesi gibi.
sürekli rahatsız edecek aklımı o hiç yaşamadığımız,
ince gövdeli ağaçlarla,
yerde dökülmüş sapsarı yapraklarla dolu o ormanda,
geçirdiğimiz sonbahar günleri.
boynunda her gün,
birbirinden farklı çeşit çeşit atkılar,
olurdu.
üşürdün, üşümezdin.
yanımızda ahşap bir masa.
otururduk, oturmazdık.
ah ama bilsen o kadar zor ki
ulaşamadığın mekanda, ulaşılmadığın insanla,
ulaşamadığın an'da
bir gerçek tahayyülü,
ulaşılamazlığın ışıksızlığında.
altı farklı kareden bir saniye,
o saniyeden saniyeler, dakikalar,
günler yaratmak.
o kadar gerçek dışı.
ve o günler,
o kadar uzaktalar ki...
ve bunu, kabullenmek,
öldürücü.
1 yorum:
Şu ana kadar okuduğum en güzel şiirin dostum. Hatta benim okuduğum şiirler arasında, en güzeller arasında. Abiii?! :D
Neyse, sana böyle eşref saatleri gele dursun bakalım; giyotine sığmayan kafa, ellerine sağlık! :D
Yorum Gönder